2019 yılında nereden ve nasıl geldiği belli olmayan,kısa sürede tüm Dünya'ya yayılan ve ardından yaşanan maske zorunluğu,insanları eve kapama,sokağa çıkma yasakları,maske takmayanlara para cezası ve en önemlisi kısa sürede içeği hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan yapılan aşılarda ,aşı olma zorunluluğu.


 

Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre,Başta BioNTech olmak üzere, mRNA tabanlı aşılardan olanlarda GBS (Guillain-Barre Sendromu) diye bilinen kas zayıflığı, yüz, kol, bacak ve vücudun diğer pek çok bölgesinde karıncalanma, uyuşma, his kayıplarına neden olma, felç ve birçok kişide kalp kası iltihabı da (Post-Vach-Myokarditis) tespit edildi.

Ve en önemlisi aşı kaynakları ölümlerin olduğu tespit edilmiş.

 

Hatırlanırsa Covid-19 ilk medyaya servis edildiğinde Çin'den ve Dünya'nın farklı ülkerinden gelen görüntülerde insanlar , "zombi" gibi oluyor yere yığılıyordu.Yani medyaya servis edilen görüntüler korkunç boyuttaydı.


 

Covid olan insanlar karantinaya alınıp,izole ediliyordu. Medya olayı şişirdikçe insanlarda korku ve endişe yaratıp kraldan daha çok kralcı olup maske takmayan ve aşı olmayanlara karşı öfke ve şiddete uygulanıyordu.

Maske ve aşı karşıtları sosyal medyada,sokaklarda Covid-19 salgını üzerine insanalrı bilinçlendirmek aslında bir palavradan ibaret olup insanları aşıya zorlama olduğunu ve "YENİ DÜNYA" düzeninin bir parçası olduğunu belirtiyorlardı.

Aradan geçen 3 yılın ardından aşı ve maske karşıtı topluluğun ne kadar haklı oldukları şimdi daha iyi anlaşılıyor.


 

Çünkü aşı olanlarda kalp krizi ve felçlik baş gösteriyor ve aşı kaynaklı ölümler sürekli çoğalıyor.

İnsanlara korku salmak için aynı yalanı ne kadar tekrarlarsan o yalana inanır ve korku hakim olur.