Deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma yol açtı.
Depremde şuan ( 9 şubat 2023) açıklanan resmi bilânçoya göre Can kaybı 17 bin 406'ya yükseldi. 71 bin 806 yaralı ( ON YEDİBİN DÖRTYÜZ ALTI) insan yaşamını yitirdi.
Yine resmi açıklamaya göre 6 binden fazla yapı-bina yıkıldı.
Depremin merkez üstü Kaharamanmaraş başta olmak üzere Hatay ve Adıyaman'da bazı mahalleler ve yerleşim yerleri yerlebir oldu.
Bu depremi özel kılan 1 gün içinde iki büyük ve 7 üzeri şiddetli olması.
Yıkılan yapılar milyonluk ( eski para ile TİRİLYON) değerinde "depreme dayanıklı " onayını almış. Bunların mütaiti kim ve bunlara onay verenler kim araştırması lazım, çünkü medyada yansıyan görüntüler de yapılar kum yığını gibi çöküyor .
çÇöken binalarla beraber hayatlar ve umutlar bitiyor ,aileler yok oluyor ,her binada bulunan dairede hikayeler var,ve bu hikayeler birilerinin rant kapısına kurban oluyor.
Deprem sonrası gelen 3 aylık OHAL ( olağan üstü hal) işi dahada tuhaf hale getiriyor, kim için OHAL neden OHAL insan bunu sorgulaması lazım.
OHAL'ın ilk icraatı sosyal medyayı engellemek oldu.
Göçük altındaki insanların sesini tek duyurduğu alan olan sosyal medya hangi mantık ile engellenir artık düşünün.
Medyaya yansımayan veya yansıtılmayan görüntüler sosyal medya aracılığı ile gerçekler gün yüzüne çıkarken depremin ve ihmallerin açtığı korkunç boyut insanı derinden etkiliyor.
Müdahale edilmeyen yapılar,insanların bu soğukta perişan halde dışarıda kalmaları, cenazelerin sokaklarda olmaları, toplu gömülmeleri işin farklı boyutu.
Türkiye bir deprem bölgesidir bunca yaşanan acılara rağmen balık hafızasına dönüştürülmüş bir toplum asla ders almaz ,çünkü organize olmuş hazılıklı bir yapı yok .
Yani Cem Karacanın dediği gibi " BİNDİK BİR ALAMETE GİDİYORUZ KIYAMETE. "